20 Nisan 2009 Pazartesi

Ralph Bey'in gündüz düşleri...

Her bahar olduğu gibi bu bahar da çiçekler açar, böcekler türer, kediler vıyaklar, hayvanlar çiftleşir ve doğa uyanır... Geçen sene bahsettiğim gibi bu uyanıştan benim de nasibimi almam gerekirdi ki bu genelde kontrolden çıkan libido seviyemle ölçülürdü. Ancak bu sene işler biraz değişti ve her zaman tavan yapan hormonlarımın ve üreme iç güdümün yerinde yeller esiyordu... Etrafımda hareket eden her canlıya karşı bir cinsel isteksizlik yaşıyordum. Korkmuştum, ürkmüştüm, meraklanmıştım.

Nihayet bu cumartesi lanetin üzerimden kalktığını hissettim. Her hafta olduğu için artık gelenekselleşen cumartesi doğum günlerinin bu ayağında uzun zamandır hissetmediğim birşey oldu. Laf arasında her hafta birilerinin doğum gününe gitmem fazla arkadaşım olduğu anlamına gelmiyor,yanlış anlaşılmasın. Nitekim bilindiği üzere insan sever taklidini iyi yaparım.


Bu haftaki destinasyonumuz birçokları tarafından bilinen Richmond Hotel Beyoğlu'nun terasındaki Leb-i Derya idi. Familya bireyleriyle yemek yemek durumunda kaldığım için yemeğe biraz geç kalmıştım; fakat Vodka-Martini için günün hiçbir saati geç veya erken sayılmayacağı için sonradan katıldım güruha. Katışımcı kitlesi benimle beraber sekiz kişiyi bulmuştu ve tanıdık tanımadık kitleye bir göz attığımda gözüme bir figür çarptı. Tabii sadece gözüme çarptığıyla kalmadığı gibi kalbim de hızlıca çarpıverdi. Ancak rengimi hiç belli etmedim, salakça bir adım atıp embesil durumuna düşmek istemedim çünkü. Pot ve kalp kırmayı kolayca becerebilen bir adam olarak pusuya yatmaya karar verdim. Bir müddet Bayan K.İ.'yi analiz ettim ve kendisi bir adım atarak aslında beni önceden tanıdığını söyledi...


Şaşırdım, belli etmemeye çalıştım ama aslında çok belli oluyordu onu tanımadığım. Öyle mi nerden diye bir soru sorup yine bir pot kırmıştım aslında bilmeden. Rezalete gelin ki Bayan K.İ. meğerse benim liseden sınıf arkadaşımmış... Tahmin edilebileceği gibi iğrenç kasıntı ve sorunlu bir lise hayatı geçiren Ralph çirkin kızların ismini bile öğrenmeden okulun en popüler ve güzel kızlarıyla arkadaş olmayı gözüne kestirmiştir. Bayan K.İ. ise zamanla ne kadar çirkin (tanımıyorsam öyledir) olduğunun farkına varmış olmalı ki bir dizi estetik ameliyattan sonra bayan tipine bürünebilmeyi başarmıştır. Ameliyat kısmı şaka değil bu arada, sonrasında yapılan istihbarat raporu elime pazar günü geçti. Sohbet muhabbet şahane ve kendimi olduğumdan faarklı gösterme çabaları başladı. Konuşkan, güleryüzlü, arkadaş canlısı bir Ralph vardı o gece Leb-i Derya'da. Ama aslında öyle birini ben de tanımıyordum.


Gelelim işin ilginç yanına, o ana kadar fetih gözüyle baktığım bir insan iken kendileri bir anda beni salağa çevirdi. Hiç beklemediğim bir performansla beni kendisine hayran bıraktı, öyle ki libidom tavan yaptı. Üstelik libidodan da fazlası vardı; o konuştukça ben dalıp fantaziler kurmaya başlıyordum. Lakin lütfen aklınıza fantazi diyince cenabet fikirler gelmesin. Bebek'te yapılan sabah kahvaltılarını, Polonezköy'de tertiplenen piknikleri falan hayal ediyordum Çılgın Bediş misali. Çok tuhafıma gitti, oysa bunu en son üniversite ikide yaşamıştım. İşin güzel kısmı ise pazar günü Suadiye Robert's Coffee'de bir başka Bayan K.İ ile kahvaltı yaparken öğrendim. Beni kendisine hayran bırakan Bayan K.İ.'nin bana karşı boş olmadığı söylendi. Şayet beni eskiden tanıdığı için de tırsıp köşesine çekilmiş. Dediğim gibi kalp kırıcı olabiliyorum... Yine de düşünceliyim acaba zaman geçerse tiksinti gelir mi diye (bu da benimle ilgili bir diğer husus, gıcık olmaya başlıyorum karşımdakine, tabiri caizse her hareketin bir "ooops.....ıyk" olmasını bekliyorum). dediğim gibi hala pusudayım, ilginçtir ki uzun soluklu birşey istiyorum bu sefer ve hiçbir şey kesinleşmeden kimseyle bir şey paylaşmayacağım, işin ucunda fos çıkma ihtimali de var. Ancak özetle söyleyebilirim ki tüm salaklığıma rağmen zor kısım geride kaldı ve kanaatimce olumlu intiba bıraktım.


O akşam doğum günü adamları ve kadınları evlerine gitmeye hazırlanırken Hollystone'a sözüm olduğu için biraz daha erken kalktım. Bu arada kendisine de buradan ayrıca teşekkür ederim ki bana çoğu kokoş cumartesilerden farklı bir cumartesi turu attırdığı için... İlaveten alakasız olacak belki ama son zamanlarda taptığım bir reklamı yukarıda paylaşmadan da edemeyeceğim... İzledikçe bir erkek hayat hayattan daha ne ister ki diye sorasım geliyor...
















1 yorum:

Hollystone dedi ki...

teşekkürlerinizi geç de olsa kabul ediyorum. ben de eğlendirebildiğim için mutlu olduğumu belirtmek istiyorum :)

Korkarım Misafirlerimiz Var Jonathan

Visitor Map