7 Nisan 2009 Salı

Lanet Olası Küçük Şımarık Geri Döndü...

Son derece istikrarsız olan blogger hayatıma x. kez yeniden başlama kararı aldım. Aslında bu zamana kadar yazmak isteyip de yazamadığım birçok şey oldu. Bu benim tembelliğimden kaynaklanan birşey değildi, özellikle hayatımın şu son bir senesini mobil olarak yaşayıp, "evim" diyebileceğim bir adresimin hatta ve hatta kendime ait mobilyalarımın bile olmaması tahminimce durumu açıklar vaziyette.


Gündelik hayatta tuttuğum jurnalime gündelik yaklaşık 6-7 sayfa ayırmam, anlatmak istediğim birçok şey olduğuna işaret ediyor. Nitekim klavyenin başına oturup da (notebook kullandığım için aslında teorik olarak klavye benim genital bölgemin üzerinde oturuyor) hissiyatlarımı dillendirme kararı aldım. Detayları ilerleyen günlerde vereceğim, şayet bu sayımızda bu adam şimdi nerede ne yapar hususuna değinmeli.

En son baktım da 28 Aralık 2008 itibariyle protest bir yazı yazmışım şimdi ise ondan fersah fersah öndeyim. Göçebeliğim sonucu İstanbul'a geldim ve burada bir tanıdık vasıtasıyla ünlü ve son derece exclusive kabul edeceğimiz, elektronik aletler üzerine faaliyet gösteren yabancı bir firmanın ithalat departmanında işe başladım. Ayrıca bu firma bir takım yeraltı kaynaklarıyla ve onların ithalat-ihracat işleriyle de ilgileniyor. Ben de gözlerimde parıldayan dolar işaretlerini görmezden gelemedim ve bu madenin operasyonlarına da bulaştım. Eğer entrikalarım ve planlarım işe yararsa kendimi Shangai'de açacağımız ofise yollatma başarısına nail olacağım. Evet gerçekten uzak doğuya gitmek ve orada yaşamak istiyorum. Şirketin sahibiyle fazla yakın ilişkilerimin olması ayrıca zeki ve eğitimli olmam da göz önünde bulundurulursa geleceğim parlak. Evet bir an farkettim ki kurduğum cümle sanki patronun "prison bitch"iymişim hissiyatı uyandırdı.


1 Şubat itibariyle işe başladım ve şimdiden iki ay oldu bile. Çalışma saatleri çok rahat, işin tabiyatı çok keyifli, evime ulaşım çok rahat, parası iyi, vs... İnsan daha başka ne ister ki? Son entry'den bu yana tekrar yaşama tutundum ve farkettim ki insanoğlunun bünyesi burun gibiymiş. Koku bizi rahatsız edebilir ancak zamanla buna ayak uydurup, alışıp, kokuyu almamaya başlıyoruz. İşte bana da aynen öyle oldu, ya da amiyane tabiriyle folloş oldum veya kaşarlandım da diyebiliriz. Tekrar hayata döndüm ve bu sefer gerçekten tadını çıkartıyorum. Hiçbir şey de bunu bozamayacak (tamam askerlik hariç). Hatta öyle ki kimi embesil "corporate slave" şahıslar gibi ev-ofis doğru parçası arasında mümkün mertebe yaşmamaya çalışıyorum. Bunun olmaması için deli gibi mücadele ediyorum. O doğru parçasını; üçgen, dörtgen, beşgen ve diğer geometrik şekillere çevirmeye çalışıyorum elimden geldiği kadarıyla. Cuma, cumartesi zaten asla ama asla evde olunmaz ve en erken 3 gibi eve dönülmeli, pazar günleri brunch ayarında geçip akşamüstüne doğru içki seansına dönüşüyor. Hafta içleriyse ağırlıklı olarak çarşambadan itibaren yemekli geçiyor ve bu canımın istemesiyle alakalı olarak pazartesi veya salıya da sıçrayabiliyor. Ancak prensip olarak pazartesi ve salı günleri genelde vicdan azabı hissediyorum dışarıda olduğum için, ta ki 2 bardak vodka-martini'yi kafaya dikene kadar. Öyle ki bu tempoyla devam edersem bir de bakmışsınız ki Onur Baştürk Jr. veya Time Out İstanbul editörü kıvamında bir tip olabilirim.


Özetle durum kaçınılmaz olan tecavüzden büyük zevk almayı öğrenmemden ibaret. Hatta öyle ki herkesten önce orgazm olup "daha bir dahaaaa" diye bağırıyorum galiba. Kişi ne olursa olsun olaylara, durumlara her ne kadar şikayet edersek edelim rahatlıkla alışabiliyor. Benim durumum bundan ibaret ve bu yazıyla en son bıraktığım yerden şimdi nereye geldiğimi anlatmaya çalıştım. En kısa zamanda ufak serüvenlerimi sapıkça bir tutkuyla afişe edeceğim. Nihayetinde yeni bir hayat yeni bir şehir hatta iki senedir Fransa'da olduğum düşünülürse bıraktığımdan farklı bir ülke, ortam da diyebiliriz. Bakalım kahramanımız Ralphius ne cevizler kıracak... O zamana kadar hoşgeldin İstanbul'a Ralphius, biz de seni bekliyorduk...

Hiç yorum yok:

Korkarım Misafirlerimiz Var Jonathan

Visitor Map